Çirkin Erkek Meselesi



Metroda karşımda duruyorlar. Birbirlerine yakın durarak, konuşuyor, fısıldaşıyorlar. İkisi de, diğerinin varlığından mutlu görünüyor. Kadının yüzünü, erkeğin ensesini görüyorum. Kadın, en iyi ihtimalle sıradan tabir edilebilecek genç bir insan. Anlamsız gözleri, o gözleri daha da anlamsızlaştıran gözlükleri, iddiasız bir yüz yapısı, renksiz dudakları var. İnsanda mide bulantısı, iğrenme yaratmıyor bu yüz. Ama asıl sorun da bu. İnsanda herhangi bir duygu uyandırmaktan aciz. O kadar sıkıcı ki, insan bu yüze bakarak 2 saat geçirirse eğer, aklını yitirebilir. Sıkıntıdan. Erkek arkasını dönüyor, o metronun içindeki haritayı incelerken ben de onun yüzünü inceliyorum. Onun da gözlükleri var, ama onun gözlükleri anlamsız değil, şaşı gözlerini saklıyor. İpince bir yüzü, çarpık dişleri var. Evet, anlamsız olmaktan da öte, bu çirkin bir adam. Ama bu adam, lise yıllarında jöleli saçlarıyla kızların kalbini kıran o çapkın delikanlılardan daha iyi bir adam. Eğer iyilikten kastınız, sizi sevmek, size değer vermek ve dünyadaki tek kadın sizmişsiniz gibi davranmaksa. Bu adamla huzurlu olabilirsiniz. Bu adam çocuklarınıza iyi davranacak. Onu barda başka kadınlara sarkanken bulmayacaksınız. Ceketinin ceplerinden asla viagralar çıkmayacak.
Labels: , ,
edit

No comments: